Enat’ın hikâyesini onursal başkanımız Ali Nihat Gökyiğit şöyle anlatıyordu,

“Ülkemiz için endüstriyel orman plantasyonlarının tesis edilip geliştirilmesi çok gerekli hatta zorunludur ve özel sektör marifetiyle yapılması halinde daha başarılı olacaktır” İzmit Kavakcılık Araştırma Enstitüsünde, ANG Vakfı sponsorluğunda, bu sektörde başarılı olan ülkelerden ve FAO’dan uzmanları da davet ederek 2 gün süren bir toplantı düzenledik. Sonuç bildirgesinde, uygulamaya geçinceye kadar çalışmaları yönetmek üzere 4 kişilik bir “İzleme Komitesi” teşkili de vardı. Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Nuri Uslu, Prof. Dr. Melih Boydak, Doç. Dr. Ali Sencer Birler ve bendeniz öncülük ederek yatırımın teknik ve idari konularında 11 adet Çalıştay düzenledik. Gerekli bilgileri derledikten soran şirketimizi kurma aşamasına gelmiştik. 19 Haziran 2004 tarihinde İzmit de Çevre Orman Bakanı, bürokratlar ve sektör temsilcileri ile 100’den fazla kişinin katılmış olduğu toplantıda yaptığım konuşmada özetle,

“Çevre ve Orman Bakanlığımız, üniversiteler ve TEMA Vakfı işbirliği ile bu konuda düzenlenen uluslararası Çalıştayınönerileri doğrultusunda teşkil ettiğimiz izleme komitesinin 9 ay süren çalışmaları kısa takdimler halinde bilgilerinize sunulacaktır. Çok ileri teşvikler ile birçok ülke ekonomilerinde önemli yer almaya başlayan ve Şili ve Yeni Zelanda ekonomilerinde 2. sektör seviyesine ulaşmakta olan bu sektörün ülkemizde harekete geçirilmesine destek bekliyoruz.Dünyanın başına büyük dert olan karbon emisyonuna karşı en etkili çare hiç şüphesiz yeşil örtüyü korumak ve genişletmektir. Ağaç tarımı, ekonomiye olduğu kadar çevreye hizmet etmek sosyal sorumluluğa duyarlı olmaktır.Unutmayalım ki artık firmaların yılsonu raporlarında ciro, kar, istihdam, yatırım rakamları vermeleri yetmiyor. O yıl sosyal sorumluluk alanında ne yaptığını, çevreye nasıl hizmet ettiğini belirtmek ihtiyacını duymaktadırlar. Sizden bu projeye katılmanızı bekliyoruz demiştim.”

Ancak çok alışık olmadığımız bu uzun süreli yatırıma katılımcı çıkmamıştı. Tekrar söz alıp Ülkemiz için çok hayati öneme sahip bu projeye hiç kimse destek vermese bile “80 yaşındayım geri kalan ömrümü ve servetimin büyük bir kısmını harcayarak tek başıma bu projeyi sürdürmeye kararlıyım” dediğimde,  10 kadar ortağın desteği ile şirket kuruluşuna ilk adım atılmış ve yatırım sektör mensuplarınca benimsenmişti.”

Enat A,Ş kurulduktan sonra da ağaçlandırma çalışmalarına başlamamız ve sürdürmemiz çok kolay olmamıştı. Şöyle ki;

İlk ağaçlandırma faaliyetine arazi satın alınarak başlanmasına karar verilmişti. Uzunca bir araştırma neticesinde, 2005 yılı başlarında Bursa ili Karacabey ilçesi Kıranlar köyünde toplu olarak 600 dekar arazi satın alınarak ilk ağaçlandırma çalışmalarına başlanmıştı. Başlangıç olarak 1000 dekar sahada ilk ağaçlandırma çalışması yapılması hedeflendiği için, istenilen büyüklükte ki blok sahanın oluşturulması ancak altı ayda tamamlanabilmiş, 400 TL/ dekar fiyat, nasıl olsa alıcısı var düşüncesiyle, 1000 TL/dekara yükselmişti.

Satın aldığımız araziler arasında kalan hazine arazilerinin de özel ağaçlandırma maksadıyla tahsisi istenmiş ise de köy nüfusuna kayıtlı kişilere öncelik hakkı tanındığı için bazı art niyetli kişilerin müracaatı ile kiralama talebimiz reddedilmişti. Mal Müdürlüğünce ihale ile satışa çıkarılan söz konusu arazilerin tamamı ortalama 1200 TL/dekar fiyatla satın alınmıştı.

2005 yılı Ekim ayında, 50 bin adet ilk sahil çamı fidanı, toprakla buluşturulmuştu. Her yıl en azından 1000 dönüm arazide ağaçlandırma yapılması hedefleniyordu. Ancak bu miktarlarda toplu arazi bulunması da adeta imkânsızdı. Bundan sonra bozuk orman arazilerinden alınacak tahsislerle yola devam edilmeliydi.

Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre en az 5 milyon hektar ağaçlandırılacak bozuk orman alanı bulunmasına rağmen teşkilat mensupları ağaçlandıracak saha bulamayacağımızı söylüyorlardı. Çünkü potansiyel sahalar köy arazilerinin hemen üst kotlarında bulunan ve tampon saha diye adlandırılan sosyal problemler nedeniyle ağaçlandırılamayan sahalardı.

Satın aldığımız sahaların devamında en az 300 hektar ağaçlandırılması gereken bozuk orman arazisi bulunmasına rağmen ağaçlandırma yönetmeliğinde, köy tüzel kişiliklerine ve köy halkına öncelik hakkı verildiği için mutlaka köy tüzel kişiliğinin uygun görüşü alınmalıydı. Kıranlar köy halkı ile görüşmeler yapılmış, uzun müzakerelerden sonra yaklaşık 1000 dekar bozuk orman arazisinin tahsisi yaptırılmış, hazırladığımız sosyal destek projesi de uygulanmaya başlamış, ağaçlandırma sahalarının korunması için köyden bir kişi sigortalı olarak işe alınmıştı.

Köy halkı ile anlaştığımıza göre sorunlarımız azalacak derken, zamanın Bursa Orman Bölge Müdürü, ilçe teşkilatından bazı yetkililer, hatta ilçe kaymakamının menfi yaklaşımlarıyla işimiz oldukça güçleşiyor, projenin sürdürülmesi ihtimali azalıyordu. Orman Bölge Müdürü ve ilçe Kaymakamı ve bazı kamu kuruluşlarının müdürleri ile birlikte muhtarlarla bir toplantı düzenleyerek muhtarlara, özel sektörün arazi tahsis taleplerine uygun görüş vermemelerini tembihleniyordu. Bu hadiseden sonra ilçe de çeşitli dedikodular da yayılmıştı. ENAT şirketinin asıl maksadının, ağaçlandırma değil, arazi kapatmak, eski eser ve define aramak gibi çeşitli amaçları olduğu söylenmeye başlamıştı.

Orman Bakanlığı ve Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü özel endüstriyel ağaçlandırmaları teşvik ederken, yerel teşkilatta özel ağaçlandırmaya karşı şiddetli bir direnç vardı. Hemen, hemen hiç kimse bir şirketin 20 yıl boyunca para kazanmadan ağaçlandırma yatırımı yapabileceğine inanmıyordu. Kendimizi ifade etmemizin ve inandırıcı olmamızın tek yolu Ağaçlandırma çalışmalarının ciddiyetle yapılması, başarılı ağaçlandırma sahaları oluşturulması ve Endüstriyel ağaçlandırmalarının, ülkemiz için çok önlemli olduğunu meslek mensuplarına ve halkımıza kabul ettirilmesine bağlıydı.

Zamanın Orman Genel Müdürü özel ağaçlandırmalara arazi tahsis etmek istemese de Orman Bakanlığı bu projeyi önemsiyordu. Nihat Gökyiğit’in davetiyle zamanın Orman Bakanı Osman Pepe ve yaklaşık 300 kişilik davetli ile 25 Temmuz 2006 tarihinde Karacabey ağaçlandırma sahasını ziyaret etmişti. Bu ziyaret halkın zihnindeki olumsuz algıyı kısmen bertaraf etmiş ise de Bursa Orman Bölge Müdürü hala özel sektör ormancılığına çok uzaktı.

2006 yılı sonlarına geldiğimizde, örnek göstereceğimiz başarılı ağaçlandırma çalışmamız ve Kıranlar köyü halkı ile iyi ilişkilerimiz olduğu için, komşu köy olan Kedikaya köyü muhtarı ile anlaşmamız zor olmadı. Yaklaşık 1000 dönüm bozuk orman arazinin 1/3 ünde tüm giderleri şirketimiz tarafından karşılanarak köy halkı için badem, kalan kısmında sahil çamı ağaçlandırması yapmak için anlaşma yapıldı. Köy tüzel kişiliği ve ENAT A.Ş adına tahsisleri yapılan Arazilerde arazi hazırlığı ve dikim çalışmaları 2007 yılında tamamlanmış, 7.200 adet badem fidanı dikilerek 30 haneli köye taksim edilmişti.  Ayrıca 8 aileye eğitim verilerek 10 ar tane de arılı kovan verilmişti. Arılar badem bahçelerinde tozlaşmaya hizmet ederken badem ağaçları da arılara polen ve nektar sunmaktadır. Bu gün bahçelerinden badem, arılardan bal üretilerek aile bütçelerine katkı sağlamaktadırlar.

Her yıl yapılan fidan dikimleri ile bir önceki yıllarda dikilen fidanların bakım çalışmalarında yüzlerce işçi çalıştırılmaya başlanmış, kadın, erkek gençler olmak üzere ailelerin tüm fertleri için yapılacak iş alanları oluşmuştu. Aile bütçelerine önemli katkı sağlanıyordu, her köy kendi hudutları içerisinde daha fazla ağaçlandırma faaliyetin yapılmasını dolayısıyla daha fazla iş imkânın olmasını arzuluyordu. Artık gerçekten köy halkı ile hısım olmaya başlamıştık. Kedikaya muhtarı “sizin yaptığınızı babası oğluna yapmaz” diyerek memnuniyetini her zaman dile getirmektedir.

Bursa Karacabey Kıranlar ve Kedikaya köylerinde ki çalışmalarımız sürdürülürken komşu köylerin güven ve takdiri kazanılmış, zaman içerisinde Dağesemen ve Akçakoyun köyleri mülki hudutları içerisinde toplam 116 hektar bozuk orman sahanın tahsisi alınarak, ağaçlandırılmıştır.

2008 yılında Çanakkale İli Ezine İlçesi Kızılköy mülki sahası içerinde ki 153 hektar bozuk orman alanının tahsisi alındıktan sonra köye 6 tonluk süt soğutma tankı hediye edilmişti. Köy halkı memnuniyetlerini her vesileyle ifade etmektedir. Kızılköy ağaçlandırma çalışmaları komşu köylerden Çetmi, Yenioba ve Karagömlek köylerine de örnek olmuş, 2019 yılına kadar ve bu üç köyün mülki hudutları içerisinde bulunan toplam 682 hektar bozuk orman arazinin tahsisi alınarak ağaçlandırılmış, bu köylere de bir takım sosyal destekler sağlanmıştır.

Ayrıca 2009 ve 2010 yıllarında Çanakkale İli Gelibolu İlçesi Fındıklı ve Değirmendüzü köyleri mülki hudutları içerisinde bulunan toplam 146 hektar bozuk orman alanının tahsisi alınarak badem ağaçlandırması yapılmıştır. Fındıklı köyünde Kaymakamlıkla beraber köy içi yollarının karo taşlarla döşenmesine, Değirmendüzü köyünde yapılmakta olan cami inşaatına katkıda bulunulmuştur.

Böylece 2005 yılından 2019 yılı sonuna kadar, tapulu ve tahsisli saha miktarı toplam 1455 hektara, dikilen fidan sayısı ise 2,5 milyona yaklaşmıştır. 2020 yılından itibaren yeni arazi ihtiyacımız olmayacaktır. Her yıl 15 yaşını dolduran bir sahada boşaltılıp yeniden ağaçlandırılacaktır.